Jun 11, 2018

Harnessler ve Kaportaları; Performans Kazancı

Yamaç paraşütleri performans olarak tümüyle incelendiğinde şimdiye kadar harnesler hafife alınıyordu. Bu yazı, içinde Oxford Üniversitesi Aerodinamik Profesörü Adrian Thomas, Gin markasının danışmanı, Ozone’un tasarım şefi, ve Skywalk’un ar-ge müdürü Manfred Kistler’in de dahil olduğu birkaç uzmanın görüşlerini içermektedir.

Kortal Kanibal Race II üzerinde yaptığımız incelemenin bir parçası olan bu yazının ilerleyen bölümlerinde Kortel tasarımcısı Max Jeanpierre ile firmanın işi ve aerodinamikler hakkındaki araştırmaları üzerine boylu boyunca konuştuk. Kortel bazı karmaşık simulasyon ve modellerin doğruluğunu teyit etmek için bize önderlik etti ve programları üzerinde en etkili şekli hesaplamak için 24 farklı prototip yürüttüler.

Temeller

Öncelikle onunla harness ne olursa olsun temelleri doğru anlamak üzerinde konuştum. Max “Herhangi bir harnesin giriş açısı kesinlikle çok önemli.” dedi. “Kesinlikle yatay pozisyon en iyisi ve ayaklar aşağı tarzda uçmak performansı yok eder.” dedi.

Açıkça görülür ki ayaklar aşağı oldukça sürtünme olacaktır. “15 derecelik bir açıda, sürtünmenin yaklaşık 30%’unu harnesine eklemiş olursun.” dedi.

Bu, Advance’nin orjinal, en hafif harnesinin tasarımcısının 8 yıl önce söylemiş olduklarını doğruladı. — Fakat hala ayakları aşağı pozisyonda uçan bir çok pilot görüyoruz.

Ayaklarının bir nebze yukarıda olması aşağıda olmasından çok daha iyidir. 5 derecelik yukarı açıda sadece 5%’lik sürtünme oluşturursun. Çünkü harnesin ön kısmı bir geminin ön kısmı gibi hava akışını keser. Kollarımız ve başımız en çok sürtünme oluşturan elementlerdir ve ayaklarından daha fazla açıktadır.

Aslında kollarımız toplam vücudun oluşturduğu sürtünmenin 30% — 35%’ini oluşturur.” dedi Max. 12 ay önce ‘tabut posizyonu (coffin position)’ üzerine bir makale ön plana çıkardık. Bir çok yarışma pilotu kolları sıkışık süzülerek uçuyor.

Sürtünmeyi azaltmak

Kortel’in hesaplamalarına göre arka kaporta sürtünmeyi 15% ile 20% arasında azaltmaktadır. İdeal bir uzunluk olduğu konusunda Skywalk ile aynı fikirdeler. — uzunluk herşey demek değildir en nihayetinde.

Aerodinamik için son söylediklerimiz üzerine Manfred Kistler bize, “Hepsi doğru. Oturaklı harnessler kanadınızı öldürür. Ayaklar aşağı posizyonda en fazla ön yüzeye sahipsiniz.” dedi.

Max Jeanpierre bunun daha da ilerisine gitti. “Koza harnesste ayaklarınımızı aşağı sarkıttığımızda oluşan sürtünme neredeyse test ettiğimiz bazı sürtünme kanalları ile aynı olduğunu gördük.” dedi.

Bu yaklaşık 4 kg-7 kg sürtünmeye eşit oluyor. Bu değer de standart harnesslerin oluşturduğu sürtünmenin yaklaşık iki katı. Max daha önce bunu 2.5kg — 3kg arasında hesaplamış.

İncelememizde Max bize harnesslerin “hava taşıtının yarısı” olduğunu anlattı. Harnesin sürtünmesini düşürdükçe ve kendini nispeten daha kaygan yaptıkça daha iyi süzüldüğünü fark edersin. Böylece bu, kanat profilinin açısını yassılaştıracak, böylelikle onu daha etkili kılacaktır.

Kortel normal, oturaklı bir harness ve aspect-ratio oranı 8:1 olan standart bir EN-B kanat üzerinde hesaplamalar yaptı. Gördüler ki kanat performansı arka tamponlu bir yarışma koza harnessinde fakat dikey bir oturuş ile 9:1 aspect-ratio’luk bir performans gösterdi. Aynı herness ile yatar pozisyona geçen pilot bu uçuş ile kanadı 9.3'lük bir performansa çıkardı. Daha sonra pilot kollarını saklar pozisyonda uçarak bir 0.3'lük artış daha yakalayarak 9.6 (9.6:1) puana çıktı.

Bu hesaplamalar 8:1'den 10.2:1' gelişim kaydeden Skywalk’unkilerden daha az iyimser olduğunu görüyoruz. İki şirkette harness şeklinin öneminin farkında.

Kask arkasında uzanan tampona ve yassı bir şekle sahip olan harnessler yataydan +10 dereceye kadar bir dizi sarkma açısında en olumlu sonuçları veriyor. Kortel bunun önemli olduğunu, çünkü uçarken doğal olarak açımızın dalgalandığını söylüyor.

Kortel’in ortadan kaldırdığı son mit ise yarış harnesslerinin daha hızlı gitmeye yardımcı olduğudur. Değiller. “Tüm gelişme batma oranını azaltmaktan gelmektedir.” diyor Max Jeanpierre. “İyi bir harness ile daha iyi süzülürsün, daha hızlı değil.

Yazar: Hugh Miller — Crosscountry 190

Çevirmen: Enes Öztürk